Dün gece İstiklal Caddesi’nde gerçekleşen ‘Feminist Gece Yürüyüşü”nün dövizlerine şöyle bir göz attım ve öne çıkanlarını toparladım:
“Haftada en az 3 orgazm.”
“Susma haykır meme uçları vardır.”
“Ağdayı baban yapsın biz özsavunma yapıyoruz.”
“Lilith’in sürtükleriyiz.”
“Namus mu? Kirletmeden duramam.”
Dünden beri şu soruların cevaplarını arıyorum. Bu sloganlar, 8 Mart’a anlam veren dokuma işçisi kadınların özlemini kurduğu dünyadan izler taşıyor mu?
Doğayı ve toprağını savunan, yedi düveli dize getiren Çamlıhemşinli Havva Ana bu sloganların arkasından yürüyebilir mi? Gezide TOMAlara göğüs geren kadınlar cesaretini ‘meme ucundan’ mı alıyordu? Tekel’de, Tariş’te, Reno’da namuslu ve onurlu bir yaşam için emeğine sahip çıkan kadınlara bu sloganlar bir şey ifade ediyor mu? Bu sloganlardan bir tanesi bile gencecik yavrusunu vatan için şehit veren anaların yüreğine su serpiyor mu ? Hayatın her alanında var olma mücadelesi veren ve gericilikle savaşan kadın öğretmenler, doktorlar, avukatlar, sanatçılar, siyasetçiler bu sloganlarda kendinden bir şey bulabilir mi? Ya da bu sloganlar Özgecan’ın, Cansu’nun, Münevver’in, Cansel’in katilini yaratan bu çürümüş sistemi yıkma iddiası taşıyor mu?
Eğer bu sorulara cevabınız hayır ise sizin mücadeleniz bu kadınları kapsamıyor demektir. Kadın mücadelesini cinsiyetçi ve ayrılıkçı siyasetlere sıkıştırmaktan vazgeçmenin vaktidir.
Meltem Ayvalı – 9 Mart 2016
Leave a Reply