“Sosyal medya” denen lağım çukurunda dolanıp duran görsellerden birini görüyorsunuz. Feministlik ile militan hayvanseverliğin ikiz kardeş olduklarını hep ortaya koyuyoruz. Bu görselde feminizmin kadın-erkek, çocuk-yetişkin ayırt etmeden zihinlerimize nası işlendiğinin, örtülü aşılamanın bir örneğini görüyoruz. Bu görsel hesapta “cinsiyetçilik” ve “türcülük” karşıtı bir mesaj içeriyor. Çizerin bu mesajı yeterince açık mı? Anladığınıza emin misiniz? Hak verdiniz, onayladınız mı? Gelin, bu ürünün eleştirel bir çözümlemesini yapalım, bir kez daha düşünün.
- Çizerin eski dünyayı, gelenekselliği, “geri kalmışlığı” temsil etsin diye çizdiği soldaki resimde kadını erkeğin altında göstermesine bütünüyle yanlış demeyelim, doğruluğu tartışılır diyelim. Olgusal bir gerçeklik var; kadın, yönetici olacak biçimde evrilmemiştir. Ancak kadının daha çok yönetilen tarafta olması onu hayvan yapmaz. Bu grafikteki yanlışlık kadının hayvan, bitki, tekhücreli düzeyinde çizilmesidir. Kadın tarihin hiçbir anında, hiç bir toplumda hayvan düzeyinde olmamıştır. Adı üstünde insandır, kişidir. Çizer, kadının kimi konuda erkeğin altında olması olgusunu sulandırmakta ve çarpıtmaktadır. Çizer ayrıca kadını erkekten daha kısa çizmiştir. Olağan boy farkını biraz abartmış ve kadını çocuk boyuna yaklaştırmıştır. Bunun anlamını birazdan çözeceğiz.
- Sol resimde kadının hayvanlarla aynı düzeyde çizilmesi iki kez yanlıştır. Eski, geleneksel dünyada hayvanları, bitkileri ve tekhücrelileri sömürme konusunda erkek de, kadın da eşittir. Çizer eğer erkeğin kadına egemen olduğunu düşünüyorsa kadını ikinci düzeyde, balina dahil öbür bütün hayvanları üçüncü düzeyde çizebilirdi. Feminist, liberal basında “kadının ezilmişliğinin” eşcinsellerin ezilmişliğiyle çoğu kez yan yana getirilmesi de buna benzer bir ikiyüzlülüktür. Örneğin Birgün’ün anasayfasının altına bakıverin, görürsünüz. Oysa eşcinselleri kadınlar da dışlamışlardır. Hayvanları ve bitkileri kadınlar da sömürürler.
- Canlı örneklerinin seçimi yansız değildir. Çizer, canlı örneklerini duygulara seslenebilmesini ve çarpıtma yapabilmesini sağlayacak olanlardan seçmiştir. Örneğin ekinlere ve sürülere zarar veren çakal, kurt gibi hayvanlar çizilmemiştir. Böceklerden yalnızca karıncayı seçmiştir. Hayvansever çizer örneğin bitlerin kendi kafasında yaşamasını istemez ve onları acımadan öldürür. Pirelerin köpeğinin üstünde yaşamasını istemez ve “bunlar da acı çekiyor” demeden öldürür. Mutfağında hamamböceği görürse acımayacaktır. Hangi ana-baba çocuğunun kafasında, yüzünde gezen bir çıyanın “yaşam hakkına saygı” gösterir? Çizer barsaklarında solucan yaşamasını da istemez ve acımadan öldürür. Çizer tekhücreli örneği olarak iki tane göze benzer hangi tür olduğu belirsiz bir şey çizmiştir. Bu hastalık yapıcı bir bakteriyse, öldürücü bir mikropsa, çizerin ayağında veya bacak arasında yaşayan bir mantarsa bunları da acımadan öldürecektir. Bitkilerden çiçek ve ağaç örneklerini göstermiştir. Ama tarlasında, bahçesinde çıkan ayrık otlarını, dikenleri acımadan yolacak ve öldürecektir. Doğru olan da budur. Veganların, hayvanseverlerin, çevrecilerin yedikleri, içtikleri her şey bazı canlıların “yaşam hakkı çiğnenerek” üretilmiştir. Bunun başka yolu da yoktur. Soldaki piramitte insan dışı canlıların altta olması doğrudur. Bunun doğruluğunu çizer de onaylamaktadır ama okurunu ikna edebilmek için ikiyüzlü olmaktadır.
- Sağda çizer bize sözde doğrusunu, olması gerekeni gösteriyor. İnanmamızı istediği şeyi sağ resimde görselleştirmiştir. İlk bakışta kadını ve erkeği aynı kümenin içinde görüyoruz. Böylece “eşit” olduklarını düşünmemiz isteniyor. Ama aslında sağdaki resim sayfanın altını, yani yeryüzünü referans alarak çizilmiştir. Resmi döndürsek de bu referans bozulmamaktadır. Bu referansa göre resmin en üstünde domuzu, en altında köpeği görüyoruz. Ve bu referansa göre kadını erkeğin üstünde görüyoruz. Bu rastlantı mı dersiniz? Rastlantı olmadığını kadının ve erkeğin boylarını karşılaştırdığımızda görüyoruz.
Erkeği kesip kadına yaklaştırdığımızda çizerin erkeği kadından daha kısa çizdiğini görüyoruz. Oysa kadını gerçek orantıda, yani erkeğin omzunun hemen üstünde çizebilirdi. Hatta gerçeğin dışına çıkıp eşit çizse basit bir hata olduğunu düşünebilirdik. Çizerin kadını erkeğin üstünde ve erkekten uzun çizmesinin kasıtlı olduğunu anlıyoruz. Çizer kadınla erkeğin “eşit” olmasını değil, her feminist gibi kadının erkeğe egemen olmasını istiyor.
Görüntülerden etkilenip etkilenmemek bizim elimizde olan bir şey değildir. Her gün gördüğümüz internet resimlerinde, fotoğraflarda, gazetelerde, dergilerde, broşürlerde, info-grafiklerde, caddedeki reklam panolarında, televizyon programlarında ve reklamlarında, hatta tişörtlerde, alışveriş torbalarında bu gibi çarpıtmaların yüzlercesi, binlercesi bulunuyor. Eğer eleştirel düşünmeyi alışkanlık edinmezseniz sizi çobanın koyunu güttüğü gibi güderler. Eğer eleştirel düşünmeyi alışkanlık edinmişseniz karşınıza ne çıkarsa çıksın belli bir korunma mekanizmasına, bir tür bilinç zırhına sahip olursunuz. Yazarın kalemi karşısında edilgen kalmayıp elinize kalemi almaz ve yazarı yargılamazsanız onun istediği her şeye inanmaya başlarsınız. Ve bunun asla farkına varmazsınız. Ne zaman ki gururu bırakır, bir budala olabileceğinizi kabullenir ve “Bugüne dek hangi konularda aldatıldım?” diye sormaya başlarsınız, o zaman bir uyanış yaşamaya başlarsınız. Ne zaman, nasıl uykuya daldığımızı hatırlamayız ama uyandığımız anı hatırlarız.
mustafa
Öyle gözüküyor ki feminizm çok uzun süredir global çapta bir beyin yıkama yapıyor,Amerikada daha etkin ve millet hakkaten bıkmış durumda,bir çok yorumda ve paylaşılan muhalefetlerde bu anlaşılıyor,tamamen insan içgüdülerinden bağımsız bir şekilde kadın ve erkeği yeniden yazmaya çalışıyorlar ve tarihi de çok feci bir şekilde kasıtlı olarak yanlış okuyorlar,bunların pkk dostu olması da kesinlikle tesadüf değil