Feministler taciz ve tecavüz davalarında yalnızca kadının beyanının yeterli olması gerektiğini, kanıt aranmaması gerektiğini söylüyorlar. “Kadının beyanı esastır” diyorlar. Yani hukukun ve adil yargılamanın birinci koşulunu, kimsenin kanıtsız mahkum edilemeyeceği ilkesini cinsel saldırı davalarında çiğnenmesini talep ediyorlar.
Manyakça mı dersiniz? Peki, bu akıl almaz talebin basında çoktan yürürlüğe girdiğinin farkında mısınız?
Geçtiğimiz haftalarda öksüz bir genç kız leş televizyon programlarına çıkıp amcasının kendisine tacizde bulunduğunu öne sürdü. Kimse bu kıza “polise eden gitmedin?”, “savcıya neden suç duyurusunda bulunmadın?” gibi, kafatasının içinde en küçük bir beyin kırıntısı bile kalsa akıl edilebilecek kadar malum soruları sormadı. Bunun yerine ona inanmayı seçtiler. Çünkü kadın söylüyorsa doğrudur. Erkekler yalancı pisliklerdir, söylediklerine kuşkuyla bakılmalıdır.
OdaTv’nin haberi: https://odatv.com/oz-amca-tacizini-duyurdu-turkiye-harekete-gecti-26071800.html
Medya faresi (isim ne kadar da yakışmış): http://www.medyafaresi.com/haber/amcasinin-tacizine-ugrayan-bahar-dogruldan-yardim-cagrisi/877853
Gözlem gazetesi:
Bu gibi haberler ve sayısız televizyon haberinde iddia, öne sürme, suçlama gibi ifadeler yerine “tacizci amca”, “yeğenini taciz eden” gibi doğrudan suçlayıcı ifadeler kullanıldı. Şimdi kendinizi adı ve adresi bile verilen bu amcanın yerine koyun. Diyelim ki iddia yalan… Ki büyük olasılıkla öyle, çünkü tacize uğrayan kişi televizyona değil, polise ve savcıya gider. Yeğeninizin size iftira ettiği yetmiyormuş gibi bir de sayısız gazete, televizyon ve haber sitesi adınızı açıkça yazarak size “tacizci” diyor.
- Hangi birine hakaret davası açacaksınız?
- Hangi birine tekzip yayınlatacaksınız?
- Lekelenen adınızı nasıl temizleyeceksiniz?
- “Bunca haber kaynağı yalan mı söylüyor?” diyen yakınlarınızı, iş çevrenizi ve bundan sonraki yıllarda karşınıza çıkacak insanlara masumluğunuzu nasıl anlatacaksınız?
Basının bu denli pervasızlaşmasının baş sorumlusu, feminist ideolojinin ülkenin meclisine, belediyelerine, üniversitelerine, adliyelerine kadar sinmiş olmasıdır. Değilse, neredeyse her gün feminizm tanrılarına kurban sunar gibi önlerine gelen erkeğe tacizci, tecavüzcü diye iftira atamazlardı.
Bu ülkede erkekler artık resmen ikinci sınıf yurttaşlar, hakları kısmi olarak ellerinden alınmış yurttaşlar veya yarı-kölelerdir. Dilediğiniz erkeğe taciz ve tecavüz iftirası atabilirsiniz. Ne hükümet, ne meclis, ne polis, ne savcı, ne hakim erkeğin hakkını korumayacaktır.
Güncelleme:
Amerikalı Hollywood oyuncusu Rose McGowan da bütün feministler gibi “beyan esastır, kanıt aranmaz” buyurup bunun kampanyasını yapan biriydi. Kendisi gibi feminist bir beyin yıkayıcı olan bir başka oyuncu dostunun, Asia Argento’nun 18’den küçük bir erkeğe cinsel saldırıda bulunduğu açığa çıkınca McGowan’ın fikri değişiverdi! McGowan Twitter’da şu mesajı yayınladı:
“Olayın gerçeğini hiçbirimiz bilmiyoruz. Eminim ayrıntılar ortaya çıkacaktır. Temkinli /sakin olun.”
Feminizmin benzersiz ikiyüzlülüğünün fotoğrafıdır. Erkek kadına saldırınca “beyan esas”, kadın erkeğe saldırınca “kanıtları bekleyelim”… Haber metni:
https://www.dailywire.com/news/34746/rose-mcgowan-wanted-us-believe-all-sexual-abuse-ben-shapiro
Leave a Reply