Haber şurada:
https://www.iha.com.tr/denizli-haberleri/cinayetten-once-verdigi-roportajda-artik-son-cigliklarim-son-direnislerim-diyerek-yardim-istedi-2310062/
Veya şurada:
https://www.61saat.com/asayis/eski-sevgilisini-olduren-kadin-daha-once-yardim-istemis-h645257.html
Haber metnini alıntılıyorum:
Eski sevgilisini öldüren kadın daha önce yardım istemiş Denizli’de hakkında koruma kararı aldırdığı eski sevgilisini bıçaklayarak öldüren 38 yaşındaki kadının olaydan sadece iki gün önce bir televizyon kanalına “Sabah evimden çıkıyorum, takip ediliyorum. Gölge gibi. Bu durumdan artık çok rahatsızım. Ben yaşantımı, hayatımı, özgürlüğümü tekrar geri istiyorum” dediği ortaya çıktı. 17 Mayıs 2019 Cuma 20:03 0 0 Denizli’de hakkında koruma kararı aldırdığı eski sevgilisini bıçaklayarak öldüren 38 yaşındaki kadının olaydan sadece iki gün önce bir televizyon kanalına “Sabah evimden çıkıyorum, takip ediliyorum. Gölge gibi. Bu durumdan artık çok rahatsızım. Ben yaşantımı, hayatımı, özgürlüğümü tekrar geri istiyorum” dediği ortaya çıktı. Merkezefendi ilçesi Değirmenönü Mahallesi’nde meydana geldi. İddialara göre, 3 çocuk annesi olan ve eşinden boşanan Gülistan K. (38) isimli kadın bir süre önce 35 yaşındaki Aydın Ergül ile aşk yaşamaya başladı. Ancak ikili yaklaşık 3 ay önce ayrıldı. Sonrasında ise iddialara göre, Ergül güzellik uzmanı olan Gülistan K.’yı rahatsız etmeye devam etti. Genç kadın ise bunun üzerine Ergül hakkında şikayetçi olarak koruma kararı aldırdı. Koruma kararına aldırmayan Ergül ise bu sabah yine Gülistan K.’nın evine giderek kendisi ile görüşmek istediğini söyledi fakat Gülistan K., buna olumlu yanıt vermeyince ikili arasında tartışma çıktı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi sonucu genç kadın Ergül’ü göğsünden bıçakladı. Olayın ardından komşularının haber vermesi ile kavganın yaşandığı eve polis ve 112 Acil Servis ekipleri sevk edildi. Ambulans ile hastaneye kaldırılan Ergül, öğlen saatlerinde kurtarılmayarak hayatını kaybetti. “ARTIK SON ÇIĞLIKLARIM, SON DİRENİŞLERİM, SÜREKLİ HER GÖRDÜĞÜ YER DE DARP EDİYOR” Gülistan K.’nın olaydan sadece iki günce bir televizyon kanalına verdiği röportajda ise hakkında uzaklaştırma kararı aldırdığı Aydın Ergül ile ilgili yardım istediği ortaya çıktı. Ergül hakkında yaklaşık 15 defa şikayetçi olduğunu kaydeden Ergül, “4 yıl önce tanışmıştık bu insanla. Bu 4 yıl içerisinde çok inanılmaz sıkıntılarımız olmadı fakat kendisi 1 yıl önce bazı maddeler kullanmaya başlayınca değişti. Şiddet, tehditler, şantajlar. Bunlar başladıktan sonra ben ayrılmak istedim. Ayrılmak isteyince yaşantım daha zor, çıkmaz bir hale geldi. Bundan 2 buçuk ay önce tamamen ayrılmaya karar verdim. Ayrılmaya karar verdiğimde de bu insanın daha fazla hatalar yaptığını fark ettim. Araştırdım ve küçük kız çocuklarıyla beraber olduğunu öğrendim. Onların bir tanesi ile hatta kaldığı yerleri öğrendim, araştırdım. Benim bu olayı öğrendiğim gece bacağımın 3 yerinden bıçakladı. Ben o şekildeyken beni yalnız bırakarak evi terk etti. Öldü mü kaldı mı demeyerek gitti. İlk o gece benim şikayetlerim başladı o insanla ilgili. Ama şimdi artık kararlıyım. Böyle bir insan ile karşı karşıya gelip devam etmektense evet ben ölmeyi tercih ediyorum. Ama ailem ama kendisi hiç fark etmiyor. Şikayetlerim başladı. Şu an da belki bu şahısla ilgili en az 10, 15’e yakın şikayetim var. İki ayrı karakolda ve savcılıkta. Sonuç olarak gördüm ki artık son çığlıklarım, son direnişlerim. Sürekli her gördüğü yer de darp ediyor” dedi. “BEN YAŞANTIMI, HAYATIMI, ÖZGÜRLÜĞÜMÜ TEKRAR GERİ İSTİYORUM” Verdiği röportajda hayatını ve özgürlüğünü istediğini vurgulayan Gülistan K.’nın son aylarda evinde ise rahat uyuyamadığını ve sürekli rahatsız edildiğini söylemesi dikkatlerden kaçmadı. Gülistan K., “Evime zorla girmeye kalkıyor. Zorla girdiği zaman yine zaten ölüm kalım savaşı verdim ben onunla. Komşularım yetişti benim imdadıma. Bu şahsın bu kadar rahat olmasının tek sebebi de ifadesinin alınıp ve bırakılması oldu. Ne de olsa bana bir şey yapılmıyor diye. Yapılmıyor diye bir şey yok. Ben buna asla inanmıyorum. En son bir şey yapılacak ama çok geç olmadan bir şey yapılsın istiyorum ben. Her bir zaman benim aleyhime işliyor. En son ben dairemin kapısını açarken zorla arkamdan içeriye girdi ve darp ederek telefonumu aldı. Polise haber vermemem için. O gece o evde nasıl uyuduğumu nasıl yattığımı bilmiyorum. İletişim kurabileceğim aracı da elimden aldığı için. 2 buçuk, 3 aydır kendi evimde kesinlikle rahat uyuyamıyorum. Uykusuz işe gidiyorum. İşimde verimli olamıyorum. İş yerimden çıkıyorum, takip ediliyorum. Sabah evimden çıkıyorum, takip ediliyorum. Gölge gibi. Bu durumdan artık çok rahatsızım. Ben yaşantımı, hayatımı, özgürlüğümü tekrar geri istiyorum” diye konuştu. ÖLÜMLE SONUÇLANAN KAVGA ÖNCESİ ÇİFTİN GECEDE KAVGA ETTİĞİ ORTAYA ÇIKTI Gülistan K. ile Aydın Ergül arasında yaşanan ve ölümlü sonuçlanan kavga öncesi dün gecede bir tartışma yaşandığı ve genç kadının Aydın Ergül hakkında şikayetçi olduğu ortaya çıktı. Aydın Ergül’ün ise olayın sabahında yine Gülistan K.’nın kapısına dayandığı ve sonrasında ise yaşanan bıçaklı kavga sonrası öldürüldü. Ergül bıçaklandıktan sonra evden dışarı çıktığı ve çevredekilerin şahsa ilk müdahalesini yaptıktan sonra olay yerine gelen ambulans ile hastaneye kaldırıldığı ancak yapılan müdahalelere rağmen kurtarılmayarak hayatını kaybetti. Olayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor. (Gökten Ceylan – Melike Müzeyyen Türk /İHA)
Kocasını öldürmeyi çoktan tasarlayan bir kadın, karşı atağa geçerek mazluma yatıyor ve “kocam beni öldürecek” diyerek koruma talep ediyor. Çoktan tasarlamış olmalı çünkü insan (eski) eşini öldürmeye bir anda karar vermez. TÜİK’in suç istatistiklerinde de açıkça görülebileceği üzere, kadınların işledikleri cinayetlerin çoğunluğu tasarlanmış cinayetlerdir. Erkek katillerde öfke patlaması daha ağır basmaktadır. Bu yüzden bu kadın polisten yardım istediğinde, adamı öldürme olanaklarını çoktan araştırmaya başladığını çıkarsamak makuldür.
Kadının beyanlarının yalnızca beyan olduğunu ve henüz mahkemede doğrulanmadığına dikkat edin. Örneğin darp edildiğini ve adamın ceza almadığını söylüyor ki inanmak güç. Benzer bir cinayeti erkek işlediğinde, haber ajansları ve gazeteler erkeğin öne sürdüğü gerekçeleri bu kadar uzun yazmazlar; onu da gözden kaçırmayın. Basın, kendisi farkında olmasa bile katili kadını aklamaya, kader mahkumu göstermeye çalışmaktadır.
Bu kadının mahkemede ağlayarak feminizmin etkisi altındaki yargıçtan alabileceği bütün indirimleri alacağından emin olabilirsiniz.
Bu kadın feminizmin ruhunu çok iyi anlamış. Hani İsrail tam sivilleri bombalamaya başlarken “Hamas’ın terör saldırısı” benzeri haberler yayınlar, can acısıyla bağırır ya, öyle bir profesyonellik. Feminizmin kadınların gelmelerini istediği kıvam budur. Vururken “ah” diye inlemek.
Feminizm kadınlara şu üstü örtülü mesajı vermektedir: “Kocanızı veya bir erkeği öldürmek veya dövdürmek veya ona zorbalık etmek istiyorsanız, önceden onun size cinsel tacizde bulunduğu, dövdüğü veya korkuttuğu iftirasını atın. Feminist toplumda beyanınız esas olduğu için işleyeceğiniz suçunuzun maruz görülmesini veya alabileceğiniz en hafif cezayla kurtulmanızı güvenceye almış olursunuz. Gözyaşlarınızı kullanmayı unutmayın.”
Hayri
Düşünceniz bir hipotezden ibaret. Hipotez olarak yazsaydınız ve “neden bu olasılık ihmal ediliyor?” deseydiniz çok daha etkili bir yazı olurdu. Ama hipotez doğruymuş gibi yargıda bulunmak nasıl bir mantık? Tek dayanak istatistikler. Yani genellemeden tola çıkarak bu biricik olay hakkında yargıda bulunuyorsunuz. Farkındaysanız, kadın-erkek meselesine girmedim bile…