İnsanların zeka düzeylerinin hızlı bir düşüş içinde olduğu söylendiğinde kimisi bunu şaka veya mecaz veya abartı sanıyor. Öyle ya, gen havuzu değişmiyorsa zeka niye gerilesin? Ama kast edilen düşünme yetisinin gerilemesidir; doğuştan gelen potansiyel değil.
Gördüğünüz resim Shell şirketinin sitesindeki broşürden bir sayfadır. Shell şirketi Koç şirketlerinin ve Opet’in erkek düşmanlığındaki atağını görmüş ve artırmış; öne geçmeye çalışıyor. Broşürü şuradan indirebilirsiniz:
Shell, çalışanlarının yarısını kadın yapacakmış. Kafası çalışan herkes bunun gerçek yaşamda ne anlama geldiğini bilir:
- Bundan böyle Shell işe alımlarda erkekleri geri çevirecek. Karnını doyurmak, evini geçindirmek, evlenmek, ailesine bakmak isteyen erkeklere Shell’de ekmek yok.
- Eğer bu yeterli gelmezse broşürde açıklanan sayısal hedefe ulaşabilmek için erkek çalışanlar işten çıkarılacak ve yerine kadınlar alınacak.
Çünkü mantar gibi her köşede Shell istasyonu açılıyor gibi bir durum yok. İstasyon sayısı belli, karayolu uzunluğu belli, çok yavaş bir artış var. İnsanların şu temel kısır döngüyü anlaması gerekiyor: Yeni istihdam, toplam istihdamın artması anlamına gelmez. 5000 kadını istihdam etmek, eğer bu istihdam mevcut işyerlerinde ise, 5000 erkeğin istihdamdan çıkarılması demek. Shell, kırk milyon erkeğin gözünün içine baka baka 5000 erkeği işten çıkaracağını duyuruyor!
Öncelikle elbette pompacıların çoğunluğu erkek kalacak. Çünkü pompacılık en berbat işlerden birisidir. Issızlığın ortasındaki istasyona kendi imkanlarınızla gider gelirsiniz. Kışın dondurucu soğuğunda dışarıda çalışırsınız, sorumluluk alırsınız ve asgari ücretle geçinirsiniz. Kasada, markette duran Shell kadınları klimalı, kaloriferli ortamda çalışır ve en kötü olasılıkla aynı ücreti alırlar. Feminizmin adaleti!
Kadın pompacı çalıştıran Shell istasyonlarında kış soğuğunda olacakları tahmin edebiliriz. Kadın pompacı ellerinin tutmadığını söyleyecek ve istasyon müdürü, şirketin kendisine verdiği talimatı yerine getirerek onun yerine bir erkek pompacıyı görevlendirecek. Ya ne olacaktı? İşe alımlarda böyle ayrımcılık ve düşmanlık yapan, üstelik bunu AKP hükümeti desteğiyle yapan şirket başka türlü mü davranacaktı?
Shell’in uzun vadede niyetinin çalışanların yarısından fazlasını kadın yapmak olduğu bellidir. Feminizm durmak, doymak, tatmin olmak diye bir şey bilmez. Ömründe kamyon kullanmamış bir kadını kursa gönderip akaryakıt tankeri emanet etmişler. Broşürde yazıyor:
Olacak iş değil. Normal koşullarda tankerler en deneyimli, en güven veren sürücülere verilir. Özellikle yanıcı ve patlayıcı malzeme taşıma işi mesleğinin en iyilerine verilir. Pek çok ülkede yanıcı ve patlayıcı malzeme taşıma işi için ayrı izin belgeleri almak ve ayrı testlerden geçmek gerekir. Avrupa ve Amerika’da işin zorluğu ve riski nedeniyle tanker sürücülerine diğer şirket sürücülerinden yüksek ücret ödenir. Yukarıda gördüğünüz soytarılık ancak Türkiye gibi bütün yasaları ve bürokrasisi laçkalaşmış, çökmekte olan ülkelerde görülür.
Kadının söylediğine dikkat edin: “Şimdi daha büyük bir hayalim var: Kadınlardan oluşan bir tanker filosu kurmak.” Tıpkı Opet reklamında gördüğümüz kadın gibi, bu kadın da feminist akıl hocalarından erkeklere karşı ayrımcı olmayı ve erkek düşmanı olmayı öğrenmiş. Eline güç geçirdiği anda bu düşmanlığı hayata geçirecek. Bu kadın hakim olsaydı ne olurdu, düşünün. Ama bu kadınlar zaten hakim de oluyorlar, savcı da, vali de, okul müdürü de, insan kaynakları yöneticisi de…
Bu kadın pompacının anlattığı öyküyü okuyun. Kadın sürücü, yakıt almak için girdiği istasyonda bir kadın pompacının çalışmasından memnun olmuş ve sırf bu yüzden o istasyonun müdavimi olmuş.
Peki, siz erkekler; kadınlar birbirlerini böylesine tutarken, bilinçli veya bilinçsiz erkek düşmanlığında böylesine birleşmişken siz neden tepkisizsiniz? Erkekleri işe almadığını ve en kısa zamanda kapının önüne koyacağını bildiğiniz iş yerlerinden neden alışveriş ediyorsunuz?
Azıcık özsaygısı kalmış bir erkek varsa, Opet ve Shell istasyonlarından uzak durur, bu markalı ürünleri kullanmaz. Bu iş bu kadar basittir.
Leave a Reply