8 Mart’ta yürüyüş yerine geldi, kendisini sömüren erkeklere sövdü. Yürüyüş bitince erkekleri aşağılayan sözler yazdığı dövizi oracıkta yere attı ve evin yolunu tuttu. Kendisinin ve arkadaşlarının bıraktığı pisliği, kendisini sömüren erkek temizlik işçileri temizledi. Kendisini sömüren erkek mühendislerin tasarladığı süpürme makinesini yine kendisini sömüren erkek operatör kullanıyordu. Erkek mühendislerin inşa ettiği metroya bindi, erkek güvenlik görevlilerinin sağladığı güvenlik ve koruma altında arkadaşlarıyla içmeye gitti. Erkek marangozların ürettiği masaya oturdular, erkek mühendislerin tasarladığı fermantasyon tesislerinde üretilen içkileri içerek mağdur arkadaşlarıyla 8 Mart’ı aralarında bir kez daha kutladılar. Bardan çıktılar, erkek madencilerin kazıp çıkardığı, erkek inşaat işçilerinin döşediği kaldırım taşlarında yürüyerek taksi durağına vardılar. Erkek mühendisin tasarlayıp ürettiği taksiyi erkek şöför kullanıyordu. Erkek mühendislerin tasarladığı ve erkek işçilerin yaptığı yollardan, güvenli kavşaklardan ve viyadüklerden geçerek arkadaşlarını eve bıraktı. Takside yalnız kalınca telefonunu çıkardı, erkek mühendislerin tasarladığı, içindeki metalleri günde elli sente çalışan erkek maden işçilerinin çıkardığı telefonla, yazılımını erkek programcıların yaptığı sosyal medya sitelerinde o gün çektiği fotoğrafları paylaştı. Kendisini sömüren erkeklere hadlerini bildirmiş olmanın verdiği kıvançla taksiden indi. Erkek işçilerin inşa ettiği, kahrolası bir erkek olan babasının alın teriyle satın alıp miras bıraktığı evine girdi. Güvenliğini sağlayan erkek apartman bekçisine selam vermedi çünkü kendisini sömürdüğü için ona kızgındı. Üzerinde erkeklerin tasarlayıp ürettiği tekstil makinelerinde dokunmuş kumaşlardan yapılmış giysiler vardı; çıkardı. Kendisini sömüren erkek mühendislerin tasarladığı, erkek ustanın monte ettiği şofbeni açtı. Sıcak su, erkeklerin tasarlayıp çalıştığı çelik fabrikasında üretilen borularla duş başlığına geldi. Kendisini sömüren erkeklere sövgü dolu neşeli şarkılar söyleyerek duşunu aldı. Oda biraz serin gibiydi, erkeklerin tasarlayıp ürettiği klimayı çalıştırdı, kendisini sömüren erkeklerin tasarlayıp inşa ettiği barajdan gelen, erkek işçilerin ölüm riskini göze alarak döşediği elektrik tellerinden gelen elektriği kullandı. Mutfağa gitti, erkek çobanların yetiştirdiği hayvanların sütünü erkek mühendislerin ürettiği traktörle yetiştirilen yulafa karıştırdı. Erkek maden işçilerinin ağır ve tehlikeli koşullarda çıkardığı petrolden yapılmış olan bilgisayarını açtı. Erkeklerin ürettiği matbaada basılmış olan kitapları okuyarak öğrendiği yabancı dilde yazmaya başladı. Üniversitede “kadın araştırmaları” kürsüsünde makalesi bekleniyordu. Kahrolası erkeklerin kadınları nasıl sömürdüklerini ve buna nasıl son verileceği konusundaki fikirlerini yazmaya başladı…
Mehmet Yılmaz
“Sömürüye nasıl son verileceği…” 🙂 İneğim bana hergün erkek egemen süt vererek beni sömürüyor. İneğimi öldürerek bu sömürüye bir son vereyim.