Feminizmin üzerinde yükseldiği iki ayağı veya ve Türk beynini zehirlemek için kullandığı iki aygıt varsa biri basın, öbürü sosyal medyadır. Aslına bakarsanız sosyal medya basını örnek alarak biçimlenmiştir. Orada insanlar birbirlerine “haber” verdiklerini sanırken basından öğrendikleri ezberleri yinelerler. Bu taklit edilen basın davranışları arasında 5N1K gibi düzgün muhabirlik ilkeleri yoktur mesela; ama basının yanlılığı, sığlığı, ilkesizliği, ahlaksızlığı ve kalleşliği vardır.
Üstelik basının kendisi de sosyal medyadadır. Para kazanma amaçlı hesaplarla “sosyal medya kullanma” amaçlı (!?) kişisel hesaplar yan yana ayırt edilemez biçimde bulunur. Böylece at izi it izine karışır, yalanlar gerçekleri döver.
Bir alay uyarıcı, bir alay bilimsel makale, kitaplar ve daha neler insanları sosyal medya denen pislik çukurunun zihinlerde ve vicdanlarda yarattığı, ardından kaçınılmaz olarak maddi yaşamda yaratacağı tahribat hakkında uyarıyorlar ama uyarılar boşuna. Basının ne olduğunu anlamayan bir halkın sosyal medyayı anlaması beklenemez. Türk halkının son yirmi, kırk, yüz yılda basından yediği kazığın haddi hesabı yoktur. İstisnasız hepsinde de basın şirketleri hiçbir şey olmamış gibi yapageldiklerini yapmayı sürdürmüş, halk keriz yerine konduğuyla kalmıştır. Kerizliği böylesine kabullenip içselleştiren bir halkın sosyal medyaya uyanması olanaklı mıydı? Herhalde değildi.
Ecem Güçlük adlı sosyal medya hesabı sanal bir kişiye aitti. Üstelik bu kişi bir erkekti. Bu sanal hesapta sanal olaylar anlatıldı. Bu erkek “yıllar önce tecavüze uğradım” yalanını uydurarak binlerce kişiyi kobay fare gibi denedi. Deneyin sonucu şu: Feminist örgütler başta olmak üzere on binlerce kişi sazan gibi oltaya geldiler. Hiç var olmamış bir olaydan yola çıkarak akıllarınca toplumsal saptamalar yaptılar, yargılanmayacaklarını bilmenin rahatlığıyla halkı kin ve düşmanlığa iten mesajlar yayınladılar.
Sosyal medya kullanıcılarının beyni öyle bir çürümüştür, iradesi öyle bir robotlaşmıştır ki şu soruları soramazlar:
- Tecavüze uğradıysan niye ilan yazıyorsun, polise git, savcıya git?
- Yıllar önce tecavüze uğruyorsan niye şimdi söylüyorsun?
- Yalan söylemediğin ne belli? Şunun gibi bir sahtekar olmadığın ne belli? Bir hesap sahibi olman sana inanmamızı gerektirmiyor. Biz adını sanını bilmediğimiz, hayatta bir kez görmediğimiz muhabirlerin, editörlerin yaptıkları haberlere bile inanmıyoruz ki, sana niye inanalım?
Ve bu rezilliği sonradan öğrenen ama keriz yerine konmaktan kurtulan kişilerin aklına büyük olasılıkla gelmeyen soru:
- Bu, erkek görünümlü bir hesap olsaydı ve “bana yıllar önce kadınlar tecavüz ettiler” deseydi acaba böyle bir tepki alır mıydı?
Efendim, “kadınlar tecavüz edemez” mi dediniz? İşte bu, feminizmin beyninizde yarattığı hasardır. Belki de gaz ve toz bulutundan başlayarak anlatmak gerek. Anlatacağız inşallah…
Leave a Reply