Yazar: Ezgi Akgül
facebook.com/story.php?story_fbid=1039906399521235&id=100005056538624 adresinden arşivlenmiştir.
Yaz gelince kabak çiçeği gibi açılmayı özgürlük zanneden, giydiği şortun kısalık derecesi oranında topluma başkaldırmış hissiyatına kapılan, kısalan/azalan her kumaşın onun hayatına ekstra özgüven kattığını düşünen hemcinslerimi gördükçe onlar adına utanıyorum artık.
Erkeğin biyolojik yapısı bu anlamda basitken, kadınsal kıvrımları ortada olan bir kadından etkilenmeyen sağlıklı hiç bir erkek yoktur. Çoğu erkek bu noktada kendisini tutar, daha dindar olanlar başını çevirir vs. meselenin orasında değilim.
Lakin ben bir bayan olarak tahrik edilmek ve o tahrike direnmek, o tahrik edilme durumuyla mücadele etmek zorunda olan erkeklere acıyorum artık.
Bu bariz bir şekilde erkek için hem zaman israfı, hem zihnen dikkat dağıtıcı, hem de kimyasal olarak dengesini bozan bir durum. Erkekte bu kadar çeşitli etkileri olan “bir kadın tarafından tahrik edilme” eylemi neden çok normal, olması gereken, ya da kadının doğuştan edindiği bir hak gibi sunulmaya çalışılıyor anlamıyorum.
Kadınlar umuma açık yerlerde tesettüre girsinler diyecek değilim ama en azından daha az tahrik edici şekilde giyinseler belki erkeğin de bu özel alanı ruhsal ve biyolojik olarak işgal edilmemiş olacak.
Açıkçası ben “bakma o zaman” tarzı eleştirilerden ve lise 2 düzeyi duyar kasmadan oldukça sıkıldım.
Bir kadının dekolteyle mini etekle sokağa çıkması erkeğin alanına, biyolojisine tecavüzdür.
Bu tecavüz önlenmediği müddetçe diğer tecavüzlerin oranında azalma beklemek affedersiniz ama ahmaklıktır.
Leave a Reply