OdaTv…
Yine OdaTv…
Cumhuriyet…
Hürriyet…
Türk Ceza Kanunu Madde 216- (1) Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
“Erkek terörü” ifadesi erkek toplumunu açıkça hedef göstermektir. Bu tür haberler, zanlıların işledikleri adi suçları erkek olmalarından dolayı işlediklerini ima eder. Bu söylemin PKK eylemlerine “Kürt terörü” demekten hiç bir farkı yoktur. Hiç kuşkusuz Kürt terörü diye haber yapan basın şirketleri halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettikleri için haklı olarak cezaya çarptırılırlardı. Söz konusu erkek cinsiyeti olunca ne savcılar, ne hakimler piyasada yok. Onları görevlerini yapmaya zorlayacak olan yine halktır. Örnekleri verilen basın şirketleri TCK 216/1 ve 2’deki suçları işlemektedirler. Erkek terörü, erkek saldırganlığı, erkek şiddeti vb. ifadelerin kullanıldığını gördüğünüzde haberi yayınlayan şirketin bulunduğu ilin başsavcılığına suç duyurusunda bulununuz.
Vural
Hele savcı ve hakimler erkek iken…
Hayri
Mümtaz Sevinç ve Vatan Şaşmaz cinayetlerinin nasıl haberleştirildiğine dikkat ettiniz mi? “Erkek cinayeti” gibi tuhaf bir niteleme yapılmadı. Yapılmamalı da zaten. Ama her ikisi de beraber oldukları kadın (eş ya da sevgili) tarafından öldürülen bu ünlülerin başlarına gelenler, Özgecan Aslan ya da Bergen kadar dramatize edilmediler. Toplumsal bir ikiyüzlülük içindeyiz.
xp11c
Yalan kadının en büyük silahıdır. Bir kadın bir şey söylediğinde araştırılmadan inanılmamalıdır.
feminizmnedir
Kadına yalan söylemeyi bir yaşam biçimi olarak öğreten feminist anlayıştır. Yoksa kadınlar yalan söylemeyi ana karnında öğreniyor veya kromozomlarında taşıyor değiller.