Genel

Böyle bir kadın nereden bulabiliriz?

Ömer Faruk Zora’nın TRT’deki 25 dakikalık röportajını izleyin. Feminist aşılamanın Türk kadınını ne kadar ahlaksızlaştırdığının bir ipucunu bulacaksınız. Filmi yapanların böyle bir mesaj verme dertleri yok elbette. Ama gizlenmemiş; görünüyor.

Ömer ve karısı kent yaşamından ve kapitalist üretim-tüketim ahlakından bunalmışlar, kıra kaçıp kendilerine ilkel ve alçakgönüllü bir köylü yaşamı kurmuşlar. Adamın karısı inşaatta çalışıyor; ekmek, yoğurt, peynir, turşu yapıyor; elde çamaşır yıkıyor; kocasının bütün işlerini paylaşıyor ve kocası tarafından prensesler gibi yaşatılma talebi yok. Kendini kocasından üstün, kocasını kendi hizmetçisi gibi görmüyor. Bunu fark eden komşu köylüler ve tanıdıklar Ömer’e “böyle bir kadın bana/oğluma nereden bulabiliriz” diye takılıyorlar. Şaka ama gerçek. Çünkü Türkiye’de böyle kadın neredeyse kalmadı. Feminizmin ahlaksızlaştırdığı kadın kendini tanrı, erkeği de kulu sanıyor. Üstelik bunu “eşitlik” adı altında talep ediyor. Eğer eşitlik diye bir şey olsaydı, ona en yakın şey Ömer’in karısı Fulya’nın yaptığı olurdu.

Röportaj: youtube.com/watch?v=HGY-H-nDvI8

4 Comments

  1. a

    Feminist aşılamanın Türk kadınını ne kadar ahlaksızlaştırdığının bir ipucunu bulacaksınız.
    Ben bulamadım?

    • Comment by post author

      feminizmnedir

      Fulya gibi evin yükünü “eşit” paylaşmak isteyen kadın yok. El üstünde tutulmak, hizmet edilmek istiyorlar. Kocaları onlara doğuştan borçluymuş, evlilik/ilişki de ödeme planıymış gibi davranıyorlar. Feminizmden önce böyle değillerdi.

      • a

        “Fulya gibi evin yükünü “eşit” paylaşmak isteyen kadın yok.”Bu cümleyle haksızlık etmiş olmadınız mı?Türkiye’deki bütün kadınları tanımış olamazsınız değil mi? ):

        • Olur öyle

          Genelleme yapıyor. “Yok” derken “neredeyse yok” kast ediyor.

Leave a Reply

Doğrulama *Captcha loading...

Pin It on Pinterest